top of page

Bir Öğretmen Mektubu


Adını bilemediğimiz bir Öğretmenimizin mektubu, okuyacağımız. Aslında soyadı ve onun altına attığı imza, bir çok niteliğini ortaya koymakta sanki: Üstünalp.

Arapkir Orta Okulu Müdürü, T. Üstünalp. Adı yok bizde.  Ne fark eder ki adı Tahsin de olsa, Tarık da olsa.

Diğer yandan, Arapkir de şimdi kaç tane Orta Okul vardır, kalmış mıdır bilinmez. Ya da hangi adla anılır o okul şimdilerde o da pek bilinmez. En azından bilmiyen biziz. Ya da o okulun adının da şimdi değişmiş olması bizim için ne fark eder.

Bildiğimiz, elimizde 1940 yılının son günlerine ait bir mektubun  oluşudur. Yani 72 yıllık bir mektupla karşı karşıyayız.

Arapkir Orta Okul Müdürü, T. Üstünalp’ın öğrencilerine yazdığı bir mektup var elimizde. Anlaşılıyor ki, iki kız kardeşe aynı anda hitap edilerek yazılmış.

Bir tebrik kartının sonrasında, bir cevap olarak yazılmış bu mektup. Muhtemeldir ki, 20 Ocak 1940 tarihinde başlayan Kurban Bayramı için öğretmenlerine yazılmış bir tebrik kartı karşılığıdır. 

Pervin ve Meliha, öğretmenlerinin Kurban Bayramlarını kutlamak için beraberce bir  bayram kartı göndermiş olmalılar.

T. Üstünalp öğretmenimiz ise anca bayram bitiminde müsait olup yazabilmiş cevabını. Öyle anlaşılıyor.

Ancak öyle bir mektup yazmış ki sevgili öğrencilerine, göz yaşartıcı. İç geçirici, hüzün verici.

Hangimiz bu cümlelerin muhatabı olmak istemezdik ki? Hangimiz T. Üstünalp öğretmenimizi aramızda görmek istemezdik ? Hangimiz onun sözlerinden şevk ve mutluluk almazdık? Söyleyin hangimiz!

Sararmış ve yer yer yinmiş  bir kağıt üzerinde bu güzel satırlar. Can alası bu güzel sözler.

Sizi, daktilo ile yazılmış ve iki farklı yerde yapılan yanlışlıkların da dolmakalem ile tashih edildiği bu mektubu,  kendi satırlarından okumaya davet ediyorum.

Okuyunuz ve öğretmenlerinizle gurur duyunuz. Saygıyla anınız. Minnetle yad ediniz.

T. Üstünalp Öğretmenim, verdiğin ışıklar, mekanını aydınlatsın!

bottom of page