top of page

Ankara Şiirleri: Çınçın Belediye Otobüsü

“Hayatı olduğunuz yerden ve  bulunduğunuz gözden görmek güzeldir. Sıcaktır, sevecendir.Hoştur. Sizi bambaşka gösterir. Hele sizin olduğunuz yerde olmayanlara ve bulunduğunuz yerde görmeyenlere! Nüzhet Erman  bir şiirinde de biz Ankaralıları aynen bu duruma  getiriyor.

Hayata hiç bir belediye otobüsü şoförü gözüyle bakmadık ki biz. Hem de Çinçin belediye otobüsü gözüyle. Üstelik o otobüslerde bir zamanlar çok yolculuk yapmış iken.

Ama o  bakmış işte! Sıcacık bir Ankara şiiri çıkmış karşımıza.

Not: Şair, Çınçın tabirini kullanmıştır.Şiire sadık kalmak adına bu ifade aynen korunmuştur. H.C

Çınçın Belediye Otobüsü

Sıcak bir garajdır aklımdan geçen -Ne çamuru var – ne de gürültüsü- Ben hem yol – hem insan kahrını çeken Ben Çınçın belediye otobüsü!

Yıldırım Beyazıt – Et Balık – Gima, İhsan Sungu Okulunu takiben -Kırık dökük bir dolmuşa rakiben- Camiyi geç ve dön Çınçına.

Şöförüm, biletçim ve ben, üç nüfus Aynı saatlerde işte bu yolu -Tıklım tıklım – ağzıma kadar dolu- Her Allahın günü teper dururuz.

Biletçimin yakasına taktığı Çiçekten anlarım ki bahar gelmiş! Şöförümün gizli gizli baktığı Aynamdaki kadın sahi güzelmiş!

Şu bohçalı taze hamama gider, Emzikli hanım Şan Sinemasına. Bilemem, o genç kız neden bahseder Burnuna sokulan nişanlısına.

Talebeler yol boyunca gülüşür. Bir adam ters giden banka işini, Memur karısının siparişini Kirli camlarıma dalar düşünür.

Rahat bir garajdır aklımdan geçen. Benim için iş değil ömür törpüsü. Ben hergün biraz daha yıpranıp göçen Ben Çınçın belediye otobüsü!

Nüzhet Erman- 1958

bottom of page