top of page

40 + 1 Yıl Babasız Kalmak


Yine bir Mart ayı. Yine bir Mart günü.Ve yine Mart’larda acının depreşmesi her dem olduğu gibi.

Atamamak gibi bu bir şeyi. Benimsemek, içine çekmek gibi. Bünyeden saymak, bünye olmak gibi.

Yine bir 17  Mart sabahı. Her 17 Mart’ta azan öksürüğümün asıl sebebi gibi.Atamamak. Nüksetmek.

Evet aradığım asıl kelime buydu sanırım.

Nüksetmek !

Sanırım her 17 Mart’ta nüksedecek bunlar.

Saymaya başlayınca önce 1’di. Sonra iki,üç ve beş. İşte şimdi 40+1.

Artık kırklandı yaram. Kırk kere yaralandı. Ve Kırk milad oldu.

“Kırk Yıl Babasız Kalmak” adlı yazım, hayatım boyunca yazdıklarımın içinde en çok okunanı oldu. En çok ağlatanı.

Onun için yeniden yazmak ve yeniden ağlatmak adına yeni kelimeler kullanmayacağım.

Geçen yıl bu saatlerde yayımladığım yazımı yeniden servis edeceğim.Ne varki söylenecek o yazıya , fazladan zaten; Kırk Yıl Babasız Kalmak ve artı 1 Yıl daha kalmak.

bottom of page