top of page

Anneler Gününde Kırmızı Güller

Günün sabahında İzmir- Karşıyaka sahilinde sade bir bankın üzerindeydim. Önümden yüzlerce kadın ve ana geçti. Güneşin alnıma alnıma vurup gözlerimi kamaştırdığı anlarda hep yanım onlarla  doluydu. Ege kültürünün başat bir gezinti kültürü olan çekirdek çitlemek o kadınları ve anaların sesleriydi.  Bayağı sesli ve gürültülü.

Bahar havasındaydılar hepsi. Sade ve ince.  Ağaçların altında, çamların dibindeydiler. Eleleydiler. Kadındılar, anaydılar. Çok azı çocuğunun yanındaydılar. Çocuklar bir koşturma tutturmuşlar belli. Sesleri denize yalpalanıyor. Bağırışları sulara çarpıp dönüyor.

İzmir sıcak, sımsıcak bu Anneler Gününde.  Gülleri en güzel esmer kızlar satıyor hemen diplerinde. Bankların önünde.  İzmir’in o  güzel esmer kızları, yanında sarışın kadınlar bulunan erkeklere Anneler Günü çiçekleri satıyor. Sarışın anneler için, kırmızı güller satıyor.

İkindisinde Ankara’nın caddelerinde ıslanan kadınlar gördüm aynı  günün. Yağmurun altında çaresiz kalmış kadınlar, analar gördüm. Ellerindeki kırmızı güllerin yaprakları yağmur sularına düşmüştü her birinin. Sokaklar kırmızı gül yapraklarına bulanmıştı.

O ansızın başlayıveren Ankara İkindi Yağmurları, kadınları ,anaları caddelerde yakaladı. Ulus ıslandı. Kızılay ıslandı. Ayrancı ıslandı.

Islandı kadınlar, analar.

İzmirin güneşine uzanmış analar, Ankarada yağmurun sellerine bulandılar.

Anneler her yerde güneş gibiydiler ve her yerde yağmur gibiydiler. Islak ama ayakda. Islak ama dirençli. ıslak ama çocuğun elini bırakmadan.

Kimi yerde açtılar, kimi yerde açtırdılar. Işık oldular, bereket saçtılar.

Annneler Gününde de öyle olmalıydılar.


Annenizin günü kutlu olsun. Güneş gibi, gül gibi, yağmur gibi. İzmir, Ankara gibi.

bottom of page