Şubat ayındayız. Ayları hızla tüketme sürecindeyiz yine ve bu bahara kavuşuncaya değin hep sürecek. Aylar, Nisan’ı görünceye kadar akıp gidecek, tükenecek. Sahipleneceğimiz aylar, belki Mart ( pek bu kış öyle demiyor ama) belki Nisan ile başlayacak.
Ocak’lar, Şubat’lar pek bizlik değil idilerse de, hani çok da itirazımız olmazdı, varlıklarına, dirliklerine. Ancak bu ne hainliktir? Sevmedik, etmedik diye bunca hainlik niye? En geçimsiz kızlar bile yapmaz bunca hainliği ! Demek sen beni sevmedin diye, böylesine elinden geleni yapmaz. Bilirsin kızlar, bırakmaz etmediğini bu durumlarda asıl. Ama bu nedir? Ocak, en geçimsiz kızlarla bir olmuş birlik olmuştur.
Gerçekten ne hainliktir; Erbain’ler, başladı, bitti, peşinden Hamsin’ler sürgün etti. Hamsin’in bitmesini beklemeye, gücümüz yeter mi bilinmez ama, Şubat’ın Cemrelerine umut bağlamaktan daha öte umut yolumuz da yoktur.
Çünkü Hamsin’in yolu uzundur.
Şubat, Ocak’ın mirasın devralmış gözükmektedir. Ocak gibi davranacaktır. Kim güçlüyse hep ona teslim olacaktır.
Cemreler!
Bilmem bu cemreler, bir köz yakacak mıdır bize? Bir göz açacak mıdır?
Gerçekten ömürden mi yiyeceğiz bilmem ama, şu Şubat biraz daha fazla akıverse. Aksa gitse…..
Size 1919 yılının bir takvim yaprağıyla merhaba diyorum, Şubat doğumlular..Şubat sevenler. Şubat’ın bu kez fazlasıyla hainlik ettiğine inananlar..
Comentários