Aylar ne çabuk tükeniyor, anlayamıyorum.Üzülüyorum da. Onların tükenmeleri, kendimizin tükenmişlikleri gibi.Biz tükeniyoruz gibi. Üzüntüm ona aslında.
Yoksa kime ne ayların tükenmesinden!
Ya, ayların bu kadar çok birbirlerinin yerine geçmelerine ne demeli? Sıralı da olsa ne kadar sık gerçekleşmiyor mu sizce?
Nedir bu acele, nedir bu iştah? Ne oluyor? Aylara ne oluyor?
Bu yıl bir kaç ay boyunca, mevsimler tıpatıp aynı gibi. Nisan böyleydi, Mayıs da öyle ve hatta Haziran bile aynı. Günün bir parçası zaten gece, kalanın da bir parçası güneş, sonra kapalı bir hava, hafiften bir fırtına, sonra gökten boşanırcasına yağmur. Gün içinde bir kaç kez aynı senaryo.
Sonra bir üşümeler, sonra bunalmalar, sonra terlemeler, sonra da anlamsız ve nitelemesiz kendine gelmeler. Hatta gelememeler!
Umudumuz Temmuz!
Güneşi görmeye özlemimiz Temmuz. Güneş olmamız, güneş dolmamız için, umudumuz Temmuz.
Temmuz’un gizemlerine muhtacız.Temmuz’un gücüne.Temmuz’un güneşine. Refahına.
Temmuz olmak istiyorum ben.Gizemli, güçlü, güneş gibi.Mutlu. Temmuz olmak istiyorum.
Tarlada olmak, harmanda, bostanda olmak.Bağda olmak, asmaların altında oturmak.Yoğrulmak, yorulmak.
Temmuz olmak istiyorum.Eken elde, toplayan elde. Yükleyen elde olmak istiyorum.Biçen elde, seren elde,pişiren elde olmak istiyorum.
Yolda olmak istiyorum.Yollarda olmak istiyorum.Köylerde, kentlerde olmak istiyorum.Kırda, bağırda olmak istiyorum.Suda, derede, denizde olmak istiyorum. İstiyorum.
Temmuz olmak istiyorum, Temmuzda yaşamak istiyorum.Bu yaz, Temmuz’da kalmak istiyorum.
Comments