Şubat bitti. Şubat bile gitti.
Ne anlamsız şeydir, kaybolup gidenler günler üzerine yazmak.. yakınmak! Oysa yeni bir ay diyoruz peşinden gelene. O’na bak şimdi.
Mart bile geçti işte..Mart,sert.Yaman.
Üstelik, soğuklar azalmaya başlayacak, sıcakların geldiğini müjdeleyen üçüncü cemre düşecek, Nevruz gelip geçecek,gece ve gündüz eşitlenecek! Buna rağmen, Mart, sert ve yaman! Dert ve yaman!
Eski takvimlerin Mart ayının ilk gününe ait bölümlerde şöyle notlar yazıyor.Bayılıyorum takvimlere not düşmüş bu insanların yazdıklarına. Kimisi kızını evlendirmiş Mart ayında, kimisi hastaneden hiç çıkmamış, kimisi de ” Ah bir yaz gelse” diyor, ” gelse de o kızı görsem!”.
Hangisi yaman değil ki bunların?
Mart’ta siz hiç kızını evlendirdiniz mi?
Mart’ta hastane kapılarında nasıl beklenir bilir misiniz?
Ya da o kızın düşünü gördünüz mü bütün kış! Ah nasıl yamandır! Nasıl yaman!
Yalnızca yazın görülen kızlar sevdiniz mi siz hiç? Yalnızca yazın gülen kızlar gördünüz mü?
Ah takvim yazıları…Mart ayında yazılan takvim yazıları.
İşte biri daha: ” Bu gün torunu getirdiler. Oğlan çok tatlı olmuş.Ama sevemedim !” diyor.
Sizin hiç sevmek isteyip de sevemediğiniz günler oldu mu, Mart ayında?
Mart’ın sertliği bu, yamanlığı.Sevdirmeyen,gördürmeyen. Mart, yaman…..
Comments