Haziran ayı, kendisine olan güveni ve sevgiyi her zaman kabullenmiş ve bunu karşısındakilere göstermiş, kanıtlamış bir aydır.
Haziran ayı, bunca güven ve sevgi ortamına rağmen silik ve sessiz bir aydır. Haziran ayı sukunet ve sulhulet ayıdır.
Bu, Haziran’da savaşlar olmaz, fırtınalar kopmaz demek değildir asla.Hatta tarihin en büyük savaşları Haziran ayı savaşlarıdır. İşte bu da, kendisine olan güven ve itimattan gelir aslında. Herkes bilir ki, Haziran ayı, üşütmez, dondurmaz, yakmaz, aç bırakmaz,ıslatmaz. Haziran ayı boş bırakmaz. Dalların dolduğu, ekinlerin toplandığı aydır Haziran.
Bu aydaki savaşların sebebi, Haziran’ın sukunetini bilenlerin hırçınlığıdır aslında. Sanırım Timur’a da Ankaraya savaşmaya gelirken, kurmayları Haziran meyvelerinin her zamanki gibi gününde olgunlaştığını söylemiş olmalıdır.
Timur , yolların eski dinginliğine döndüğünü, kışın haşin topraklarının hasada eriştiğini bilse gerektir.
Haziran, sakinlerin yer yuva bulduğu aydır. Haziran, adının üstünde taşıdığı romantizmle büyülenen bir aydır.
Haziran tatil mevsimin ilk ayı, tatil evlerinin ilk yaz gecesidir.
Haziran’ı sevmek, hayatı sevmek gibidir. Onu severseniz hayatı iyi karşılarsınız. İş baharın tazeliğine, yazın rehavetine kapılmak değil, Haziran’da güç bulmaktır.Haziran; güçlü ve baskın olmayı bilmemiş ama güçlülerin ve baskınların uğrağı olmuştur. Sakinliğinden istifade edilmiş, adeta hışma uğratılmıştır.
Haziran, benim yaz günlerimin en mutlu anlarıdır. Haziran, benim yaz gecelerimin gerçekte de en uzunudur. Bitmesi istenmeyen anlardır. Haziran, tek başına bir hayattır. Haziran benim hayatımdır.Hayat başlangıcımdır. Doğum günümdür.
Nostalji Haziran takvimini bu kez benim de doğduğum yıldan seçiyorum. Taa 1957’den..
Comments