Yıllar bizim meyvelerimiz aslında. Hemen hemen 10 yılda bir meyve veren bir ağaç gibi ömrümüz. Nasıl kızabilirim ki, yıllar geçiyor, ömür bitiyor diye?
Nasıl sevmem o meyveleri?
Tadından yenmeyen ilk meyve değil miydi Ahmet Birim?
Peşinden gelmedi mi allı-pullu Şebnem
imiz?
Özledikçe uzanmadık mı o ömrümüzün ağacına, bir meyve bir meyve daha diye? İşte Andaç Baran o ağacın şen bir meyvesi değil mi?
Yeni Yıllar suladıkça ömrümüzü ve ağacımızı, bereket bize nazlı mı nazlı bir meyve vermedi mi Beste diye? Ve o ağacın en sevimli ve en özgün meyvesi değil mi Efe?
Yıllar hep bize çalışıyor aslında. Yıllar bizim ağacı suluyor. Bize meyve taşıyor. Bizi besliyor. Onun için seviyorum geçen yılları, gelen yılları… sağ olsunlar. Var olsunlar. Daim olsunlar…
Comentarios