top of page

Sevgililer Gününde Şiir


bedri rahmi

Doğruymuş demek ki; kültür yoğunlu meclislerde üstadların dile getirdiği, ” günümüz düz yazı ,roman ve öykü çağıdır, artık nesrin sonu gelmiştir” söylemleri.

Yıkıldım. Henüz hiç meyvesini tatmadan, tarla nadasa bırakılmaz ki! Bırakılmaz ki!

Şiir, yememiz, içmemizden sonra gelen, adına dizeler dizdiğimiz kızlardan önce gelen. Yüzlercesini kendisine sakladığımız, terk ettiğimiz.İlk vurgunumuz. Soluk aldığımız.Soluk verdiğimiz.

Şiir, yüzlercesine vurulduğumuz.

Hainliğimiz yanlış değilmiş diyoruz ister istemez;  şimdi geriye bakıp son bir kaç yıldır yüzlerce yazımızın yanında, bir şiire hayat veremediğimizi görünce. Hain! İşte gör; günümüz artık bir nesir zamanı değil! Şiir bitti, öldü..

Olmaz diyenlerdenim, bağıranlardanım.

Şiir, edebi türlerin, sevgililer günüdür diyenlerdenim. Sevgili günüdür. Ölemez, bitemez!  Biter mi hiç Orhan Veli, Ümit Yaşar, Bedri Rahmi, Cemal Süreya?

Söyle, biter mi? Kim ve hangi dize, daha aslını söyler bir yavukluya yalvarmanın?  Karadutum, çatal karam, çingenem diyebilir üç kelimede ? Bir seviyi kim dillendirir böylesine içten ?

Asla şiir ölmez. Asla üstadlar dinmez. Şiir, sevgililer günü gibi, hatırlanmayı ve sevilmeyi hak eder her daim. Değer bilir. Kucaktaki bir demet çiçek gibidir. Soğuk bir gecede omuzdaki o naif şal gibi. Bir odun sobasının kenarında elleri kavuşturmak gibi. Güzel bir yemeğin ardındaki sıcak bir çay gibi.

Şiir, bir pencerenin ardından, sokaktan geçen insanları, tek tek gözlemlemek; kimine gülümsemek, kimine dudak bükmek, kimine de dudak ısırmaktır. Bu kadar hayattandır yani!  Şiir biter mi hiç? Biter mi, edebiyatın sevgililer  günü?

KARADUT

Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın.

( Bedri Rahmi Eyüboğlu)

bottom of page