
Ne çoktur işin?
Aylarca süren bir kış mevsimin altında kalan insanları, yerleri, kuşları sen ısıtacaksın öyle mi?
Sen ısıtacaksın, donmuş kalmış toprağı?
Sularına girsin diye çocuklar, bu denizleri sen ısıtacaksın değil mi?
Sen kol kanat gereceksin dağına, taşına! Karıncaları yeniden sen yürüteceksin, çiçekleri sen renklendireceksin öyle mi?
Karlar, buzlar senin ayağına inecek, doru dağlardan, ak pınarlardan öyle mi? Göller dolacak, toprak kabaracak öyle mi?
O kadar çok ki işin Mayıs, o kadar zor ki işin?
Kaç aydır güneşi olmayan insanlara, kırlara, dağlara ışık vereceksin öyle mi?
Herkesi evlerinden, kovuklarından çıkartacaksın öyle mi?
Söyle, insanların yüzü gülecek değil mi? Değil mi?
Mayıs, masallara bir son vereceksin derler doğru mu?
Kış masalları bitmiş demişsin doğru mu?
Çocuklar, oyunlara kavuşsun diye buyurmuşsun öyle mi? Mayıs, o kadar çok , o kadar çok büyüksün ki! O kadar çok!
Sizi Mayıs 1960 yılı takvimiyle başbaşa bırakıyorum. O büyük Mayıs ile.