top of page

Nostalji Takvimi: Mart 2016


Günleri kovalayamaz oldum doğrusu. Cemreler bile bitecek bir kaç güne, peşlerinden gidemedim.Anlamadım niye? Bahar mı vurdu bizi?  Biz bahara mı vurulduk? Kollarımız, ayaklarımız ritimsiz ve güçsüz.Eski uyum yok vücudumuzda; yorulduk!

Son cemrede, dinç olmayı, uyanık olmayı düşlüyorum.Baharın çiçeklerini ilk o gün göreceğim, biliyorum. Yeşiller, çimler arasında, daha çok da yol kenarlarında göreceğim ilk o sarı çiçekleri. Hindibagillerden olanını hani.Sarı sarı!

Mart başlayınca, yeni bir hayat, yeni bir soluk başlar bizim coğrafyamızda. Anadolu’da. Anadolu’nun kırında, bayırında.Evlerin arasına sıkışmış, kalmış bahçelerde.Kentlerin soluklanmaya fırsat bulmuş bir düzlüğünde.

Ağaçların büyüme hızındaki, kuşanıp,donanma hızındaki  bu acelecilik ne ola ki? Ya toprağın büyümesine, kabarmasına ne demeli?Yüreğinden saçacaklarına misal,  kendi kendini havalandırmasına! Her nüvesinden hayat fışkırmasına!

Ne demeli olup, bitenlere!

Doğanın kendini yenilemesi mi, yoksa bir mecburiyet mi her şey? Ne demeli?

Nasıl hoş olurdu bazan, deve kuşu gibi gözlerimiz toprağa gömmek. Hayata kayıtsız kalsak, tembel tembel uzansak!

En azından baharın yaptıklarından sakınsak!

Ama bahar her şeyi yeniden donatacak, coşturacak,koşturacak. Bizi bile!

Comments


bottom of page