Fotoğraf sergimiz üzerine bir şeyler yazmam gerekiyor, anladığım bu. Önce ,sergi dün son mekanından da kaldırılarak, turlarına son verildi. Hatırlayacaksınız; önce Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi’nde, sonra Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde en son da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi salonlarındaydık. Toplam 21 gün boyunca kesintisiz üç ayrı mekanda olduk.
Bu yönüyle çok başarılı bir takvimin uygulandığı söylenebilir. Sergi günleri boyunca hep sergi salonlarında olamadım, ancak bazı veriler serginin izlenirliğini ortaya koymaktadır.
İlk veri; Hacettepe Kültür Merkezi Sanat Galerisinde görevli arkadaşların söylemleridir. ” şimdiye değin gezilen en çok sergiydi” sözleri onlara aittir. Ki, bunun söylendiğinde henüz 13 Mart 2010 tarihindeki aynı mekandaki İdil BİRET konseri gerçekleşmemişti. Konser günü yaklaşık 600 kişi çok yakın saat aralıklarında sergimizi gezmiştir ki, bu bilgi de belirtilmelidir.
Başkent Üniversitesindeki sergi alanı ise Öğrenci Lokaline geçiş alanını da kapsadığı için izlenirliği çok arttırmıştır. Keza Sergi Defterine yazılmış notlar ve isimler de bunu teyid etmektedir.
Ankara Ünivesitesi Tıp Fakültesi’ndek sergi dönemimiz ise her halde içlerinde en az ilginin gösterildiği mekan olmuştur. Bunu hem kendi gözlerimizle hem de sergi defterine pek itibar edilmemesiyle tesbit etmiş olduk.
Sonunda sergimizi beklediğimizden çok kişinin izlediğini tesbit etmiş oluyoruz. İzliyenlerin çoğunluğunu da, sergiye de adını veren üç meslek mensuplarından ilk ikisi oluşturuyor. Hekimler ve hemşireler. Gözlemimiz odur ki sergi, üçüncü grubu oluşturan Hastalara pek ulaşamamıştır. Mekanlar onlara göre seçilememişlerdir.
Hekimler, hemşireler kendilerini görmüşlerdir ancak hastalar kendilerini görememişlerdir. Oysa bu fotoğraflara onların da söyleyecekleri çok şeyler olacaktır.
Sözkonusu fotoğraflara hekimler ve hemşireler o kadar çok ayrıntı ve bilgi ekledirler ki.Her okulun , her hastane grubunun hemşire keplerinin ayrı ayrı olduğunu öğrendik.Diş ünitelerinin geçmiş yıllarda hastane zeminlerinde yer aldığını ancak günümüzde ise artık giriş katlarında olduklarını öğrendik.Eskiden hastalara hem pijamaların, hem de peşkirlerin hastane yönetimi tarafından verildiğini, hasta taburcu olur iken bunları devrettiğini öğrendik.
Elbette bu fotoğraflara hastalar da bir şeylerler söyleyecektir.
Şimdi ilk önceliğimiz bu fotoğrafları hastalarla da buluşturmanın yollarını aramaktır.
Sergimize bizzat gelerek renk katan, defterimizi imzalama lütfunda bulunan tüm konuklarımıza teşekkür ediyoruz.
Comments