top of page

Kültür, Edebi Terbiyevi Sosyal Dergi ve Asım KÜLTÜR


kültür

Zamanın Manisa Maarif Müdürü M. Rauf İNAN’ın bir yazısından faydalandığım bir not büyüdü önümde: İNAN’ın, İlköğretim Dergisi’nin 25 Eylül 1939 Tarihli  ve 18 No’lu Sayısında yayımlanan ” Kitap ve Okuma” başlıklı bir yazısı.

Rauf İnan, ” Arkadaşım! “ hitabıyla başlattığı ve adeta bir şahsi mektup edasıyla sürdürdüğü yazısında, Kütahya İline mensup öğretmen / öğretmenlere seslenmekte, ” Merkez  Kitaplık” olarak nitelenen bir kitaplığın düzeni ve eksiklikleri üzerinden onlara öğütler vermektedir.

Yazısının bir yerinde, ” İşte sizin Merkez Kitaplığınızdaki kitapların çizelgesini bu gözle inceledim ve okunmasını birinci dereceden lüzumlu ve faydalı gördüğüm ve tespit ettiğim kitapların adlarını da kaydediyorum “ diyerek ardı sıra 39 madde de kitap ve yayın adı sıralamaktadır.

Bu maddelerin 36′ ıncı sırasında yer alan ” Fikirler Mecmuası, Kültür Mecmuası ( İzmir’de) “ ifadeleri ben de bir farklılık ve özen yaratılmak istendiği algısı yaratmıştı.

Gerçi bir üst maddede de ” Yeni Kültür  Mecmuası”  başlığıyla bir başka yayından bahsediliyordu ancak, adeta asıl özen ve hayranlığın, ( İzmir’de ) ayracıyla  Kültür Mecmuası’na gösterilmeye çalışılıyordu. Ayrı bir anlam veriliyordu.

Öyle ya bir mecmuadan bahsediliyor ama onun da İzmir’de yayımlandığı özellikle ifade ediliyordu.

Elbette Manisa Maarif Müdürlüğü yapan aydın bir eğitimcinin,  Manisa’nın olduğu kadar aynı zamanda İzmir ve hatta diğer civar illerin mahalli baskı ve yayınlarından uzak kalması beklenemezdi.

Bu ufacık bilgi üzerine çeşitli kaynaklar üzerinde yaptığım incelemeler ve çalışmalar, çok zengin ve farklı bir hayat ile karşılaşmamı sağlamış oldu.

Gerçekten karşımda hatırı sayılır bir kuvvet ve  içerikte bir mecmua ve kazandırdığı mecmuanın adını, sonraki yıllarda ” Soyadı”  olarak kendisine alan, mecmuanın adıyla anılan bir aydın karakteri vardı: Asım İsmet KÜLTÜR.


kültürkünye

Derginin içinde bulunan künye bilgilerinden edindiğimiz bilgiler ışığında, ” Abone ve saire hususunda, yukarıdaki adresle İdare Müdürü Recep Beye müracaat” edilmesi önerilmektedir.Ki, bir telefon numarası da belirtilmiş: İzmir 2255

Yazarları arasında, Dr. Abdi Muhtar’ın, Refet Sadettin’in, Sıtkı Şükrü’nün, Orhan Rahmi’nin, İzmir Valisi Kazım( DİRİK)’in, Dr. Necati Kemal’in, Ali Rıza’nın, İsmet Aytekin’in bulunduğu derginin, baş yazarlığını ise Asım İsmet yapmaktadır.

Hafız Ali Matbaasında basılan dergi, 23,4 x 33 cm boyutlarında olup 16 sayfa olarak ve on beş günlük peryodlar dahilinde  yayımlanmıştır. Kapakları ise karton baskı olup,  her sayısında arka iç ve dış kapak sayfalarına reklam aldığı görülmektedir.Satış fiyatı ise 10 Kuruş olarak belirlenmiş.

Dergide yer alan yazılara  göz attığımızda ise, ki özellikle de Manisa Maarif Müdürünün bahse konusu yazısının yayımlandığı yıl olan 1939 senesi  dikkate alındığında, bu derginin özelliğini anlamak kolay olacaktır.

İktisadi kanser: İhtikar

Nasıl yetişiyorlar, nasıl yetişiyorlar?

Türk Muallimi,

Beklenilen köy ve köycülük,

İlmin gösterdiği yol,

Münevverin gafleti,

Hayvanlıktan insanlığa,

İçtimai atavizm,

Bakaloryalar münasebetiyle,

İlkmekteplerde talebe observationu,

Köylerimiz, can kaynakları,

Halk için tiyatro,


kültürkünye3

Ne yazık ki, Asım İsmet Kültür  hakkında yeterli bilgiye ulaşmak mümkün olamamıştır.Bu konuda kimseyi suçlamak doğru olmaz ama, İzmirlilerin bu konuda duyarsız kalmaları da  hiç de iç açıcı  değildir.

Ege Bölgesinin çeşitli  illerinde ve İzmir’de de  öğretmen ve ilköğretim müfettişi olarak görev yapmış, antik dönemin felsefesini, tarihini son derece iyi bilen Asım İsmet Kültür,uzun yıllar Yeni Asır’da da köşe yazarlığı yapmıştır. Köşe yazarı olmadan önce   İzmir Halkevi Başkanlığı da yapmıştır.

Yazılarını yalnızca kendi dergisinde değil aynı zamanlarda, İlk Öğretim Gazetesi, Köye Doğru gibi zamanın terbiye, eğitim, kültür eksenli dergilerinde de yayımlayan Asım İsmet Kültür, döneminin en aydın eğitimci ve yayıncılardan biridir.

Bugün elimizdeki çok sayıda yazılarına, yayımladığı  çok sayıda dergilerine rağmen  hakkında çok az bir bilgi sahibi oluşumuz, nasıl ifade edilir bilinmez.

Bugün soy adını KÜLTÜR olarak kabul eden / edebilecek bir nesil kalmış mıdır?

bottom of page