Cumhuriyet sonrası ilk eğitim hamleleri içinde “ Kurslar” ın ayrı bir önemi olduğunu ve söz konusu “kurslar” yoluyla, toplumumuzun hızlı bir eğitim ve öğretim sürecinden geçirilmek istendiği bilinmektedir.
Bu kurslar bir genel kültürleşme sürecine imkan tanımakta iken, aynı zamanda değişik basamaklarıyla da “iş erbabı”, “meslek sahibi”, “bilinçli üretici”, “eleman” yetiştirilmesi arzzulanıyor ve bu konudaki çalışmalara da farklı bir yaklaşım sergileniyordu.
Bu sebepledir ki, 1930 sonrası süreçte çok sayıda ve çok değişik nitelikte eğitim kursları açılarak, yurttaşların bu kurslara katılmaları teşvik edilmiştir.
Özellikle, kırsal kesim yurttaşların ve kırsal kesim hayatın donatılmasına ve şekillenmesine öncelik veren kurslar arasında, zirai kursları, zararlı hayvan ve böceklerle mücadele kurslarını,ıslah ve tohumculuk kurslarını ve nalbantlık kurslarını saymak gerekmektedir. Tahmin olunacağı gibi dönemin zorunlu siyasası, geniş bir coğrafyanın üzerinde yaşayan ve nüfus olarak da büyük çoğunluğu teşkil eden “köylü” nüfusun eğitimi ve ekonomi sürece dahil edilmesidir. Bu politikaların değişmez yöntemi de, zamanla tekamülleştirilen “köycülük kuram ve idealleri” olmuştur.
Genel anlamda “Köy Kalkınması” ve Köy Planlaması” kavramları içinde değerlendirilen her türlü “köycülük politikaları”, gerek CHF, gerek Halkevleri, gerekse de mahalli idareler ve özel idareler tarafından finanse edilerek ve günün moda deyimiyle “ himayelerinde” –korunarak can ve güç bulmuşlardır.
Elbette konusu itibariyle ilgili Bakanlıkların da katkısı ve desteği de alınarak ve çoğu zaman ilgili Bakanlıkların teşvik ve yönlendirmeleriyle. Bu anlamda zamanın Ziraat Vekaleti / Nezareti’nin proje üretme ve kurs açma konusundaki çabaları ihmal edilemez ve gözden kaçırılamaz. Öyle ki, ayrı bir “köy” adlı resmi kuruluş da olmadığı için, köye ve köycülüğe ait her türlü etkinlik ve programın içinde söz konusu Bakanlığı görmek mümkün olmuştur.
Gerçi 1928 yılı sonu itibariyle Maarif vekaleti bünyesi içinde “Halk Terbiyesi Şubesi” ihdas edilmiş ve bir “toplum ve kamu terbiyesi” kimliğinde götürülmek istenen bu bu eğitim ve öğretim çabası çalışmalarına başlanmıştır. Lakin, ilerleyen yıllarda kast edilen “halk eğitiminin”, “köy eğitimi ” olduğu açığa çıkmıştır.
İşte yine bir kurs ile karşılaşılmaktadır ki, kurs düzenlemesinde zamanın Maarif Vekaleti kadar işin tüm sorumluluğunu üstüne almış bir Ziraat Vekaleti karşılaşılmaktadır. Kursun adı bile bu iki Bakanlığın işbirliğini elzem ve muhakkak kılmaktadır.
Henüz 1936 yılının ilk ayları: ve henüz Eğitmen Kursları adı, anılmaz ve telaffuz edilmez iken, adları sayılan iki Bakanlığın ortak bir çalışmasıyla, hayata geçirilen kursun adı; “Köy Kalkınma Elemanları ve Köy Öğretmenleri Yetiştirme Kursu”dur.
Daha geriye dönülüp bakıldığında, Maarif Vekaleti tarafından açılmış, Köy Öğretmenleri Yetiştirme Kursu çalışmalarına rastlanılmaktadır.Hatta bu çabaları 1926-27 yılına kadar götürmek bile mümkün olabilmektedir. Ancak, Köy Öğretmenleri Yetiştirme Kursu bünyesi içinde, başka bir etkinliğe ise ilk defa rastlanılmaktadır.
Köy Kalkınma Elemanları ifadesinden anlatılmak istenenin ne olduğunu, aslında o zamanki yazılı belge ve dokümanlardan takip etmek gerekmektedir. Ancak, Köy Kalkınma Elemanları ifadesi, bugünkü deyimimizle “köy önderleri” tanımımıza benzerlik ve özdeşlik taşımaktadır. Cumhuriyetin kurtarıcı bir eğitim projesi olan Köy Eğitmen Kurslarının bir safha önceki programının adı izlemini veren, Köy Kalkınma Elemanları ve Köy Öğretmenleri Yetiştirme Kursu’nun, ilk olarak Eskişehir Çifteler Çiftliğinde açılmış olması da tesadüfi değildir. Hatırlanacağı gibi, Eğitmen Kurslarının ilk uygulandığı yer de Çifteler Çitftliği olup, burasının bir çok zirai uygulamaya müsait olan iklim ve doğa yapısının yanısıra, zamanın geniş zirai donanımlarına da sahip olmasının da buranın tercih edilmesinde katkısı bulunmaktadır.
Çifteler de organize edilen kurs, muhtemelen kendi programı içinde eksikliklerini, yararlarını, sebep ve sonuç ilişkilerini görerek, tartarak doğal gelişimi içinde Eğitmen Kurslarına dönüştürülmüştür.
Eğitmen Kurslarının bir sonraki safhasının da Köy Enstitüleri olduğunu kabul ve beyan ediyor isek, Köy Kalkınma Elemanları ve Köy Öğretmenleri Yetiştirme Kurslarının tarihi önemini yeterince ortaya çıkarmak zorunluluğumuz bulunmaktadır.
Comments