
Bir kaç kitap ilgimi çekip sorunca, babalarının 1949 Aksu Köy Enstitüsü mezunu olduğunu öğrenirim.
Sorularımın peşinden bana söylenenler yürek burkucudur.
Diploması atılmış, fotoğrafları yırtılmıştır. Ya da kaybedilmiştir. Yazışmalar, mektuplar?
Kısacası yalnızca bir Köy Enstitülü öğretmenim göçmemiş, aynı zamanda büyük bir arşiv de göçmüştür.
Üzülüyorum. Hem de çok!
Yitene de gidene de üzülüyorum. En çok yitip gidenlerin ardında bıraktıklarının, işin ehli ellere düşmemesine üzülüyorum. Oysa o kadar zor ki onlara ait belgelere, arşivlere ulaşmak. Öyle zor ki?
Yitip giden arşivlere sessiz kalmak, öyle zor ki!
Lütfen, Köy Enstitülü öğretmenlerimin belgelerine sahip çıkalım. Koruyalım. Ehil ellere teslim edelim.