Dr. Halil Fikret Kanat’ın Resmi
“ Ne zaman, nerede “Köy enstitüsü” lafı edilse anam aklıma gelir. Yayla yolunda yanı sıra ben yalınayak yürürken onun ayağında çarığı oluşuna imrenirdim. Bu aklıma gelir ve kendi kendime “Kara bahtım kem talihim” diyerek hayıflanırım.
Ve ne zaman nerede “Köy enstitüleri”nin kapanışından laf açılsa yüzyıllardır uyuyan Anadolu’yu düşünürüm. Benim insanımı bu derin uykusundan uyandırmayı görev edinmiş irfan ordusunun darmadağın edilişi aklıma gelir.”
Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmenimizin söyledikleri, hafızamda epeyce yer tutmuştur ve anlatmaya çalıştığı bu ironiyi, her defasında başka başka zeminlere oturtmaya çalışmışımdır.
Keza, köy, köycülük,öğretim, köy öğretmeni, Köy Enstitüsü gibi kavramlar ile de her uğraşımda aklıma hep bir yerden Halil Fikret KANAT (D) çıkar, gelir.
Henüz soyadının yazılmasında bile milletçe bir uzlaşma sağlayamadığımız bu aydınımızı, yeterince tanımadığımızı, anlamadığımızı, bilmediğimizi hatırlarım.
Bu bilinmezlikleri aralama adına,daha önce hakkında yazılmış bir –kaç yazım da olmasına rağmen, bu insana olan ilgimin diğer bir sebebi de, henüz bir “suretinin” bulunmayışıdır. Bu yazının asıl amacı da, yıllardır resimsiz kalmasına dayanamadığım bir aydınımızın, tesadüf de olsa resmini bir yerde görmüş olmam üzerine o resmin ilk kez paylaşıyor olmasıdır.
Artık, Halil Fikret KANAT( D) bir surete kavuşmuştur.
Evet, Fuat OVAT , üstelik Milli Eğitim Bakanlığının resmi yayın organı olan dergide yer alan 2006 Tarihli yazısında da aynı şeyleri söylüyor:
“Yeni Rehber Ansiklopedisi’nde, kan kanseri, kan kardeşi, kan nakli, kanada, kanal var. Kanad, Halil Fikret yok.
Türkiye Ansiklopedisi’nde, kan bankası, Kanbur Mahmut, Kanbur Vesim, Kandıra var. Kanad, Halil Fikret mevcut değil.
İslam Ansiklopedisi’nde, kâmrûp, kân, kanan, kanat, kanare, kandabil maddeleri var. Kanad, Halil Fikret yok.
Meydan Larousse’ta, kan, kana, kanaat, kanaatkâr, kanaçiçeği, Kanada, Kanada koyunu var. Kanad, Halil Fikret görülemedi.
Türk Ansiklopedisi’nde, kan emici, koca yarasa, kana, Kanada, kanal ışınları var. Kanad, Halil Fikret’in adı geçmiyor.
Temel Britannica’da, kan nakli, kan hastalıkları, Suna Kan, Kanada, kanal var. Kanad, Halil Fikret yok.
Bilgilik Webster’de, kamu iktisadî teşebbüsleri, kan, Kanada, kanal, kanarya adaları var. Kanad, Halil Fikret yok.
Böyle biri yaşamadı mı diye düşünesi geliyor insanın.”
Belki internette arayıp- taramak da bize düşmüş olmalı ki, hem KANAT, hem de KANAD soy adlı taramalarda, ne geniş ve özgün bir biyografiye ratlamak mümkün oldu, ne de küçüçük de olsa bir suretine, resmine! Hatta çok hayıflanmış, “ şöyle bir adamın bile bir resmini, bu ortamda bulamıyor isek, her şey boş” diye kendime kızmışımdır.
Bu yazının amacı, özgün bir Halil Fikret KANAT (D) biyografi yazısı yazmak değildir, hatta O’nun hayatıyla ilgili biyografi yazmak bile değildir.
Lakin, ülkemizin ilk eğitim bilimcisi ve köye öğretmen yetiştirme düşüncesinin önemli fikir adamlarından biri olarak bilinen Dr. Halil Fikret KANAT (D) için, bilerek veya bilmeyerek sergilenen bu tutumun, karşısında bir şeyler söylemek ve suretini çıkarıp, ortaya koymak, bizim görevimiz sayılmıştır.
Bu görev, “Köye göre öğretmen” , fikrinin savunucularından ve bunu hayata geçirme için büyük çaba harcayanlardan biri olan Halil Fikret KANAT( D) için yapılabilecek ,en tabii görev ve adeta borçtur bizim için.
Kanad Osman Bey’in oğlu olarak, 1892 de Serfice’de (Yunanistan) doğdu. İlk öğrenimini bitirdikten sonra Manastır’da dört yıl süren Sanat Mektebine gitti. Ziyâ Tepedelen’in yardımıyla girdiği Manastır İdadisinden 1910 yılında mezun oldu. Mezun olduğu yıl 1910’da, Maarif Nezareti tarafından Almanya’ya gönderilerek; Berlin ve Leipzig Üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. 1917’de Leipzig Üniversitesi’nde J.H. Pestalozzi konulu doktora tezini vererek, pedagoji doktoru olarak Türkiye’ye döndü. Tez başlığı tam olarak şöyle tercüme edilebil; “Pestalozzi’nin Umumi Mektepçiliğe karşı Vaziyeti” ( 1809’ a kadar )
Türkiye’nin Pedagoji dalında doktora yapan ilk eğitimcisidir. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinin yanında, Almanya’da da psikoloji ve pedagoji dersleri vermiştir. İstanbul’daki Kandilli, Erenköy ve Selçuk Hatun Liselerinde “Fenn-i Terbiye ve Malumat-ı Ahlakiye” (Eğitimbilim ve Ahlak Bilgisi) dersi öğretmenliği görevinde bulunmuştur. Aynı zamanda, Çamlıca Kız Lisesi’nde de ders vermiştir.
Azerbaycan Halk Maarif Komiserliği tarafından 1923 yılında, Mektep Öncesi Terbiye Bölümünün Müdürlüğüne tayin edilmiş, Bakü Devlet Üniversitesinde de 1923- 1926 yılları arasında Pedagoji Tarihi Doçenti olarak, psikoloji ve pedagoji dersleri vermiştir. En önemli eserlerinden biri olan iki ciltlik “Terbiye ve Tedris Tarihi” (Pedagoji Tarihi) adlı kitabını 1926 yılında ilk olarak Bakü’de yayınlamıştır. Bakü’de bulunduğu sırada yazdığı “Coğrafya’nın Tedris Usulü”adlı eserini ise burada basmaya zaman bulamamıştır. Genel de Azerbaycan özelde de Bakü menşeli coğrafi bilgi ve yönlendirmeler ihtiva eden bu kitabını Türkiye’ye dönüşünden sonra bazı ilavelerle 1927 yılında Osmanlıca olarak yayımlanmıştır.
1927’de yurda dönen Halil Fikret KANAT(D), Konya’da ahşap bir binada açılan Gazi Orta Muallim Mektebine öğretmen olarak atandı. Okul kısa bir süre sonra Ankara’ya taşındı. Daha sonra, Gazi Eğitim Enstitüsü (bugünkü ismiyle Gazi Üniversitesi)adını alacak okulda, Pedagoji Şubesi (Eğitim Bilimleri Bölümü) Kurucusu ve şefi olan Halil Fikret KANAT(D), 1926 yılından itibaren pedagoji tarihi üzerine dersler vermiş ve kitaplar yayınlamıştır.
1935’te Bakanlık 2. sınıf İspekterliğine (Müfettişliğine) atanmış olan Halil Fikret KANAT (D) 1936 yılında da Talim ve Terbiye kurulu üyeliğine getirilmiştir. Haziran 1939’da Gazi Eğitim Enstitüsü’ndeki görevine dönmüş ve 17 yıl daha çalışarak 1956 yılında emekliye ayrılmıştır. Bu esnada Haziran 1945 ila Haziran 1946 tarihleri arasında tamı tamına 1 yıl süreyle, Türkiye Kooperatifçilik Kurumunun Başkanlığını da yaptığına şahit olmaktayız. Bu sürece ait çok detaylı bilgilerimiz ne yazık ki mevcut değildir.
Meslek hayatına 1917’de 1700 kuruş maaşla, Maarif Nezareti Müşavirlik Kitabeti ve Tercümanı olarak başlayan resmi iş hayatı 39 yıl sürmüştür.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu günkü web sitesinde “Emekli Olan Denetçilerimiz 1935-1936” listesinde adı yer almaktadır.
Dönemin çeşitli dergi ve gazetelerinde makale ve yazıları yayınlanmış, 1931- 1933 yılları arasında CHP’nin Halk Evlerini kurma işinin realize edildiği Komisyonlarda görev almıştır.
Bu makaleleri arasında öne çıkan yazısı, zamanın Vakit ( Kurun) Gazetesinde 24- 27 Mart 1935 tarihleri arasında yayınlanan “ Yarının Muallimleri Nasıl Yetiştirilmelidir?” başlıklı dört gün süren tefrikasıdır. Bu makalede, Türk vatanının gelişmesinin, toplumun yüzde 80’ini teşkil eden köylünün kalkınması ile mümkün olacağını savunmuştur.
Bu kalkınma hareketinin iki safhada gerçekleşeceğini söyleyen KANANT (D), birinci safhada Türk İnkılabının dayandığı prensipleri geniş halk kitlesine yaymak ve onları sevdirmek; ikinci safhada bu sevdirilen prensipler dahilinde çalışmak gerektiğini söylemiştir.
“Köylüyü kımıldatmak, yükseltmek ve Türk köyünü imar,ıslah etmek, yapılacak işlerin ana çizigisini teşkil edecektir. Bu da köyün ve köylünün ihtiyaçlarına uygun bir okul kurmak ve köylünün kalkınmasında aktif görev alacak öğretmenleri yetiştirmekle gerçekleşecektir. “
Görüldüğü üzere, Ülke nüfusunun % 80’inin köylerde yaşadığı o günlerde kalkınmanın köylerden başlatılması gerektiğini savunanlardandır Halil Fikret KANAT (D). Daha, Köy Enstitülerinin gündemde olmadığı günlerde köye göre öğretmen davasının bilinçli öncülerindendir o. İlköğretmen okullarının köye göre öğretmen yetiştiremediklerinin farkında olan KANAT(D), bu okulların yeniden düzenlenmesi gerektiğinin altını çizer. Başta “Yarının Muallimleri Nasıl Yetiştirilmelidir?” başlığı taşıyan yazılar olmak üzere bu konularda yazdığı tüm yazı ve makaleleri dönemin Millî Eğitim Bakanına da sunar.
Türk eğitim sisteminin geliştirilmesi konusunda Cumhuriyet Döneminin öncü eğitimcilerinden olan KANAT (D) , okullarda temel eğitimin yanında meslek eğitiminin de verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Çok yönlü bir kişilik sahibi olan Kanad, dönemin önde gelen yazar ve politikacıları ile yakın ilişkiler kurmuş ve devrin entelektüellerinin bir araya geleceği Anadolu Kulübü’nün kurucularından olmuştur. Kendisi gibi eğitimci olan ve Ankara Kız Lisesinde Edebiyat Öğretmenliği de yapan Fazıla Kanad ile evli idi. Eşi, Fazıla Hanım, Emin SOYSAL’ın yeğenidir.
1974’de hayatını geçirdiği Ankara’da vefat etmiştir.
Başlıca eserleri :
Pedagoji Tarihi, C. I-II, İstanbul, 1930.
Terbiye ve Tedris Tarihi, 1930.
Muassır Terbiye Ülküleri ve Terbiyede Yenilikler, İstanbul, 1934.
Pestalozzi, Ankara, 1936.
Pedagoji, C. I. Ankara, 1938.
Pedagoji, C. II. Ankara, 1938.
Milliyet İdeali ve Topyekûn Terbiye, Ankara, 1942.
Ailede Çocuk Terbiyesi, Ankara, 1947.
Deneysel Pedagoji, C. I-II, Ankara, 1951.
Pedagojinin Tekâmülü ve Pedagoji İlmi, Ankara, 1955.
Terbiye Sosyolojisi, Ankara, 1958.
Pedagoji Tarihi, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1963.
Kısaltılmış Pedagoji, Ankara, 1966.
Çevirileri ve diğer eserleri
İlkmektep Müfettişlerine Rehber, İstanbul, 1929.
Coğrafyanın Tedris Usulü, Ankara, 1927.
Şiller, İstanbul, 1929.
Goethe, İstanbul, 1929.
Satranç Kılavuzu, Ankara, 1936.
Goethe ve Faust, İstanbul, 1940.
Lise, Öğretmen Okulu ve Ortaokulların 1947 Bütçesinde Yapı Esaslı Onarım İhtiyaçları, Ankara, 1947.
Comments