top of page

Haldun Cezayirlioğlu Web Sitesi : www.halduncezayirlioglu.com


İki üç gündür Google, dünyada “ en çok tıklananlar”, ve  “Türkiye’de en çok tıklananlar” diye yıllık bir istatistik sunmaya gayret ediyor. Belki hep yapıyor da, biz bunu ilk kez yıl sonu bir envanter çalışması diye algılamış olabiliriz. Yaptığı çalışmayı da ayrıca çok eğlenceli ve “değerlendirmeye muhtaç” bulduğumu da açıklamalıyım.

Meğerse yurttaşlarımız ne kadar çok ulvi, tarihi, bilimsel ve insani kaygılar ve dürtüler ile Google’yi  “ tıklarmış” ki sormayın !  Sormayın içim yanıyor.

“Tıklananları” burada bir kez daha yazıp, gülünç ve hafif olmayı istemiyorum. Arzu edenler, bu bilgilere sahibinden fazlasıyla teferruatlı olarak ulaşabilirler.

Düşününce, kimseyi de ayıplamak, kınamak da pek uygun düşmüyor. Nihayetinde biliyoruz ki, insanoğlu eğitimi ve görgüsüyle şekilleniyor, karakteri ve ilkeleriyle hareket ediyor.

Google’nin yaptığı bu istatistik çalışması, bize de ışık tutmuş oldu. Web sitemizin en çok izlenenlerini, okunanlarını, takip edilenlerini araştırıp, ortaya çıkarma imkanımız oldu. Hangi sayfalarımızın, hangi yazılarımızın beğenilip ,beğenilmediği kanaatine sahip olunamaksızın, irdelenip, açık tutulduğunu öğrenme şansımız ortaya çıktı.

Malumunuz web sayfamızın değişik ana konularda yazıları olmakla birlikte, 3-4 ana tema üzerinde şekillendiği aşikardır. Bunlar “ Köy Enstitüleri”, “ Takvim”, “ Ankara”, “ Eski Kitaplar” olarak oluşmaktadır. Doğal olarak, genel izlenme bilgilerine göre, tema başlığı altında bu konular da ardarda sıralanmaktadır.

Şunu da önemle belirtmeliyiz ki; web sitemize giriş yapılan günlerin, kendine has önem taşıdıkları vakitlerinde, bu tema sıralaması kendi arasında yer değiştirebilmektedir. Sanırım bir benzeri de , bu hatfa başından beri yaşanmaktadır ki,  “ Atatürk’ün Ankaraya Gelişinin 90. Yılı” yazısı, şu anda  izlenmede ilk sıraya yükselmiş bulunmaktadır.

Bu özel değerlendirmeleri bir yana bırakacak olur isek,  yıl içinde  en çok okunan 5 yazımızı şöyle sıralamamız mümkün olabilmektedir.

1. Koleksiyonumdan Eski Kitaplar: Durub-ı Emsal-i Türkiyye  Yahud Atalar Sözü,

2.Diyanet İşleri Başkanlığı 1965 Ankara Namaz Vakitleri Takvimi

3.Köy Enstitüsü Kitapları Üzerine

4.Avrupa’da Mücadelelerin  Sanatı; Heykel

5.Biraz Nostalji, Hıdırellez


Görüleceği üzere, en çok okunan, takip edilen yazılarımızın web sitemizin oluşmasına kaynaklık eden ana temalar ile birebir uyumlu olduğu görülecektir. Üstelik bu yazılar, neredeyse günde en az  bir kaç kez okunma başarısı göstererek, bu sıralamayı hak etmiş görünmektedirler. Yani, herhangi bir günde çok sayıda okunarak, yıl sonuna kadar bu haklarını kullanmış değillerdir. Hemen hemen her gün okunan yazılarımızı oluşturmaktadır.

İzlenme sayıları da , bu tür web  siteleri  için hiç de azımsanacak bir oranda değildir. Bu sayıları açıklayarak, bir yarış içinde olduğumuz kaygısı vermek istemeyiz. Biz, üstümüze düşen görevi yapmaya çabalıyoruz. Bir ticari kaygı gözetmeksizin, imkanlarımızı ve kaynaklarımızı paylaşmaya çalışıyoruz. Asla, en çok okunma, en çok  “tıklanma” hedefimiz olduğu söylenemez. Keza, Google’nin bilgilerinden anlaşılmaktadır ki, ülkemizde, bizim gibi web siteleri pek rağbet  (!) görmezler.

Bu sıralamayı ilk 10 yazı olarak genişlettiğimizde de, ortaya ana temalar etrafında örtüşen yazılarımız çıkmaktadır. Ancak ikinci 5’de , üstüste iki eski kitap tanıtımının yer alması, bizi başka yorumlara ve yönelmelere de götürmektedir. Anlaşılmaktadır ki, “ Koleksiyonumdan Eski Kitaplar: “ başlığı altında yayınladığımız, eski kitapların tanıtımına matuf yazılarımız, daha büyük ilgi görmekte, bizi de daha pozitiv düşünmek için cesaretlendirmektedir.

Buradan cesaret alarak ve bizzat arayıp, kitap hakkında daha geniş bilgi ve fotokopi istiyen arkadaşlarımızın tutumundan yola çıkarak, önümüzdeki yıllarda , bu tür kitap tanıtım bilgilerine daha çok yer vermeyi düşünmekteyiz.

Üstelik yazılarımız arasında, en zor ve en çok vakit alıcı konuların, bu yazılarımızın olmasına rağmen, umarım başarabiliriz.

Sizi, o tür yazılarıma kaynaklık eden, mekanın küçük bir resmiyle başbaşa bırakarak, kendimi de,  “ hayatta böylesine bir yazı yazacağıma aklım erer miydi? “ sorusuyla yüzleşmeye davet ediyorum.

Nafile!

Comments


bottom of page