Ne yazık ki dünyamız Sezar’ların ve Brütüs’lerin çağı değil. Çok gerilerde kalmış onlar ve hayatları. Hikayeleri. Mücadele ve savaşları.
Ne yazık ki dememin sebebi başka; ne bir savaşa özlem tavrım, ne de bir kargaşaya! Kırılmış, yıkılmış hayata da bir tercihim olamaz.
Mücadele olur belki , durup- durmaksızın. Ama asıl üzüntüm, Sezar’ların ve Brütüs’lerin olmayışınadır. Ne Sezar’lar vardır şimdi hayatta , ne de Brütüs’ler.
Dahası, Mark Antuvan’lar da kalmamıştır, Oktaviyus’lar da.
Nerde, kanının son damlasında bile, emeğine inkar edenlere karşı o haykırış ! “ Öyle ise yıkıl Sezar!” diyebilen bir zihniyet.
Nerde, arkadaşlarının kanını yerde bırakmamaya yemin etmiş o nesil !
Nerde başarısızlıkları sonucunda; “ Ey fazilet! Sen bir kelimeden başka bir şey değilsin” diyerek bağırıp, çırılçıplak bedenini arkadaşlarının tuttuğu bir kılıcın üzerine bırakan o duruş !
Nerde!
Şimdi her yer karanlık.
Ve karanlık kendi neslini yaratmış.Kendi duruşunu ve kendi bağırışını.
Ve kendi Sezar’larını , kendi Brütüs’lerini. Ve diğerlerini.
Yazık!
Comments