Gençliğimin idol yazarlarından biriydi Çetin Altan. Özellikle de kadın, kadın mutluluğu,kadın tutkusu ve kadın güzelliği üzerine yazdığı yazılar. O her kadın teması üzerinden ince felsefik düşüncelere ulaştığı yazılar. Bizleri çıldırttığı yazılar.
Okuyup, kesip- biriktirdiğim onlarca yazısı var bende. Bugün henüz bulamadım, dosyalarımın arasında.Daha da o kadar çok dosya var ki bakılacak! Bulduğumda el verirse alıntılar yapacağım o kupürlerden.
O zaman siz de anlayacaksınız, 16’sında 17’sinde bir gencin bu yazılara tutkunluğunu.
O yazıları okumanın yetmediğini, yetmeyeceğini. İlla ki o yazılar gibi yazmanın gerektiğini. O yazılar gibi okunulması gerektiğini.
Ama olmadı. Hiç bir zaman o yazılar gibisi yazılmadı bir daha.
Yazılamadı.
Yazamadım da.
Olmadı.
Ama hala o tadı hissederim, hatırladığımda. Gençliğim gelir önüme, yalnız sokaklar ve o güzeller.Ve çetin Altan olamama halleri. Çetin Altan olmamı bekleyenler ve onların hayal kırıklıkları.
Ne yapalım, olmadı!
***
İsterdim ki, günümüzün gençleri de o tadlarla büyümüş olabilselerdi! O yazıları okumuş olmanın bilincini yaşamış olsalardı!
İçlerinden birileri daha onun gibi yazmak isteselerdi!
Yazsalardı! Yazsalardı.
Ama söz: Enseyi karartmayacağız!
Comments