top of page

Bugünden yaz tatilini başlatanlara!

” Hiç benim için yazı yazmadın diyene”


Ağaçların, çiçeklerin buğusundan kalkmış bir kokuyu, akşamdan kesilmiş çimenin burukluğunu içine çeken insanlar!

Hani tatilde olmanın rahatlığıyla yaşamayı ilke edinmiş, ilk görene “ günaydın” diyebilmenin özgürlüğüne varan insanlar..

Birazdan ocağa çay koymaya gidebilmenin ayrı bir lezzeti olduğuna inananlar. Markete taze ekmek almaya gidebilmeyi, yapılacak hafif bir spordan sayanlar. Yalın ayak misali, incecik terliklere ayak vuranlar.

Gitmişken, var olsa bile görülen domatese vurulan, dayanamayıp biraz daha almayı unutmayan insanlar.

Henüz uyanmamış komşularının, geceden kalan balkon manzaralarından, yaşanan mutluluğu gözlerinde resmedenler. Sandalyelere iliştirilmiş yastıklardan gecenin son vaktine kadar balkonları mesken tutanları hatırlayanlar. Unutulmuş  ya da içeri taşınmasından üşenilmiş bardaklardan içilen son duble çayın- içkinin ferahını yansıtanlar.

Tek tük işitilen çatal-kaşık seslerinden güne başlayanların olduğuna inananlar. Onları bulmak adına zaman zaman önüne set çekmiş çiçeklerden, ağaçlardan farklı yönlere kafayı oynatarak aramaya, sohbet etmeye imkân yaratmaya çalışan insanlar hala kalmış mıdır yazlıklarda.


Hala uyanmamış- uyanamamış eşine söz verilen kahvaltıyı hazırlamaya çalışan insanlar var mıdır kıyılarda. Ne bileyim, Bodrum’da,  Ayvalık’ta Dalyan’da Marmaris’te, Yalıkavak’ta. Olmadı Foça’da

Güne sabahın ilk serinliğinde balkonda, verandada bir kahvaltı ile başlayıp, günü yine bir kahvaltı ile bitirmenin hazzını bilenler var mıdır? Ya ikisi arasındaki  farkı?

İlle de kahvaltıda kaynamış yumurta yemek uğruna, kahvaltıya ara vermenin tadını bilen.

Her daim hazır bekleyen plaj çantasına, kurumaya bırakılmış havluları koymayı iş edinmiş insanlar var mıdır? Yollarda acıkabilmeyi değil de, mide sancısını gidermeyi düşünerek istiflenen bisküitleri çanta kenarlarına iliştiren.

Bunları sırtlayıp hemencecik yollara düşen, güneşin amansız vaktinden önce deniz kenarlarına gitmeyi akıl edenler !

Marketlerin önündeki kalabalıklara anlam vermeyip, hiç sebepsiz yere yeni bir kalabalık oluşturmanın mantığını çözenler.

Plajlarda o insanlar var mıdır, yere sere serpe uzanmış. Mutlu, mesut ve huzurlu.

Kaldı mı hala onlar?


Kesilen bir karpuzun o kırmızı kokusunu başka hiç bir şeye değişmeyen.

Akşama dönen günün, geceye dönüşünü denize bakarak izlemeye çalışan. Renklerden yollar çizen.Karanlığa bir duman üfleyen.

Gündüzün sessiz yazlıklarının, gecelerin sesine karışmasına anlam veremeyen. Daha çok ve daha fazla gece yaşayan yazlıklar kaldı mı?

Orada hala insanlar var mı?

Mutlu mu?

Yarın yine sahile gidecekler mi?

Çocuklarla birlikte dalgaları büyütecekler mi?

Güneşin yakan sıcağına, sığınak arayanlar var mı? Bilmiyorum var mı?

bottom of page