” 17 Mart 1970’in
kırkbeşinci yılı üzerine”
Nasıl zordur bir bilseniz hayatta, ansızın yalnız kalıvermek. Yalnız kalmak.Yalnız olmak, yalnız yaşamak. Yalnız yürümek. Yalnız koşmak.
Bir düşersen; kalkamazsın.
Belki de koşamazsın bir daha asla.
Konuşamazsın. Kekelersin, teklersin.
Bir yağmur gibi akar her şey başından aşağıya, ıslak,nemli ve yapışkan. Herşeyden utanırsın.
Her söz seni bulur, her söz sensindir. Ama sen, sessiz ve sözsüz kalırsın.
Hele bir de inanırsan her şeye, arkandan bile konuşulur, arkadandan bile konuşur her şey. Gürültü senindir. Karanlık sen. Ayak sesin parlar geceleri sokaklarda ışıltısız.
O iz, sensindir. O iz, senindir.
Bayramlar da sahipsizdir sana, yalın bakar, yanlış bakar gözler. Bir dirhem sevincin, sofrana oturmuş kuru bir ekmek tadındadır adeta. Tadsız, tuzsuz ve buruk. Yiyemezsin.
Ah! nasıl zordur hayat ve nasıl da zordur hayatta yalnız kalmak. Yapayalnız.
Duyamazsın artık sen, duyurmazlar da sana.. Göremezsin de , yok olurlar. Kaybolurlar.
Yüzü bile değişir insanın yavaş yavaş, bilememekten, anlamamaktan, duyamamaktan, görememekten; saflaşır. Saf saf dolaşır.
Karıştırırsın yaşadıklarını,çözemezsin.
Çözülürsün.
Bir çözülürsün ki, dağılırsın.
Kısacası dostlar, hayatta yalnız kalırsan, bil ki ; dağılırsın. Dağıtırsın. Dağlanırsın.
Bilmiyorum, babasız kalmak, hayatta yalnız kalmak mıdır?
Bilmiyorum!
Comments