top of page

Ankara Şiirleri: Altındağ’da Bir Akşam Vakti


Ankara üzerine yazılmış ve daha çok amatör şiir kitaplarında kalmış şiirlerin peşindeyim.  “ Altındağ’da Bir Akşam Vakti”  dördüncüsü oluyor. Yazılış tarihleri itibariyle günümüzden elli- altmış yıl önce oluşları, dönemin sosyal yapısını  tüm çıplaklığıyla ortaya koymaya da yetiyor..

Bakarsınız bu şiirler, Ankara Şiirleri Sergisini de peşinden sürükler..

Lütfen bu şiirleri okurken, eski Ankarayı bir hatırlayın! H.C

Altındağ’da Bir Akşam Vakti

Gözlerim aynalarda, renkte, resimde,

İşçilerin, köylülerin sesinde

-Erzurum’u, Yozgat’ı, Van’ı, Bolu’yu-

Dinliyorum dile gelen Anadolu’yu,

Elleri ısıtan, taze demli, koyu

Tavşankanı çay içilen kahvesinde,

Altındağ’ın Hıdırlık Mahallesinde.

Atıfbey’de rastgele bir akşam vakti.

İşçinin, memurun dağılma saati.

Civcivli anı bu olan mahalleden,

Uğuldayan çarşıdan, kuytu evlerden

Gazlı, ıslak, ekşi bir kokudur gelen.

Memur, köylü, talebe, müvezzi, işçi,

Atıfbey’de rastgele bir akşam vakti.

Bir karınca yuvasının telaşı var,

Sokulmuş birbirine gecekondular,

Mezarlık sarı sarı yaprak içinde.

Kerpiç evlerin zenginliği çocuklar,

Alt alta, üst üste, toz toprak içinde.

Gurbet kederinde, bayram sevincinde,

Tam gönlümce Altındağ’da sonbahar.

Şehrin hoyrat sesini günde duyarsın,

Bir gece amele ateşinde ısın,

Dinle bir gecenin sesiz avazını,

Yüzbinlerin şakaklarında nabzını,

Yanık nefesini yüzünde duyarsın.

Yaratan böyle yazmış ama yazını,

Sen gerçeksin Altındağ, sen büyük, sen varsın!

Nüzhet ERMAN   1958

Σχόλια


bottom of page