Ankaraya bahar geç gelir, yaz ise erken.Bakmayın bu senenin garipliğine. Ne bahar geldi henüz, ne de yaz gelecek.
Ankara’nın sokakları bahar aylarında erguvan kokar, yaz aylarında ise hanımelleri.Öyle bir an gelir ki iki kokuyu da alırsınız bir ara. Şaşarsınız. Hangi mevsimdeyiz diye.
Doğrusu bu sene onu da fark edemedi Ankaralılar, bahar geldi geçti, hala yaz yok. Kokular alınmadı bu sene.
Malumunuz erguvan aynı zamanda masalsı dünyanın da bir simgesidir. Biraz mistik bir dünyanın, biraz da büyülü bir dünyanın simgesidir.En çok da şiirsel bir dünyanın simgesidir erguvan. Nedendir bilinmez, ömrünün kısalığıyla, şiirin kısalığının arasında bir uyum var gibidir. Şiir gibi kısadır erguvanlar da. Çoğu şiir zaten erguvanidir.
Doğrudur erguvanın başka kentlerin de simgesi olması, belki İstanbul, belki Bursa. Ama en çok Ankaraya yakışmaz mı erguvan? Ömrünün kısalığıyla, renklerinin ihtişamiyle.
Yakışmaz mı Ankaraya erguvanlı akşamlarda Şiir Geceleri, Şiir Dinletileri? Üstelik bu kadar şairi varken Ankara’nın!
Nedir Ankara’nın insanlarını şiir yazmaya iten sebep? Neden Ankara’nın insanları şiir yazar, dertlerini anlatmaya, sevdalarını yormaya? Yazar da Ankaralı şiiri, peki neden okumaz? Neden erguvanlara duyurmaz?
Bunca genci, öğrencisi varken Ankara’nın, neden Şiir Geceleri olmaz, olamaz!
Başta Ankara Kulubü Derneği olmak üzere diğer Ankara odaklı dernek ve vakıfların bu konuda bir program hazırlamaları ve gündeme getirmeleri hoş olmaz mı? Erguvanlar altında seslerimizi çiçeklere üflesek hoş olmaz mı?
Anadolunun bir çok şehir ve kasabasında bile Şiir Akşamları, Şiir Dinletileri yapılır, usta şairlerimiz genç şairlerimizle buluşurken, Ankara’da rüzgar şiir mısraları taşımasın.Üstelik Ankara Kalesi gibi bahar aylarında erguvanların sardığı eski Ankara evlerinin olduğu bir mekan da var iken!
Hatta yalnızca Şiir Dinletisi düzenlemek de yeterli olmayabilir. Ayrıca gençlerimizi özendirme adına “ Kent Şiirleri” yazma ve okuma yarışmaları da pekala yapılabilmelidir. Binlerce üniversite öğrencisine ev sahipliği yapan bu kentin, artık kent kültürünü yayma ve geliştirme adına bu gençlerden yararlanması gerekmektedir. Gençleri, yaşadıkları kente ve onun kültürüne sahip çıkmaya davet etmek de çok geç kaldık.
Bunları yapma adına ilk adımın bir şiir gecesinde atılmasından daha kolay bir yol yoktur. Ankara Şiir Geceleri- Şiir Dinletileri’nin aynı zamanda, bu ülkenin en verimli Halk Ozanlığı bölgesi olan civar il ve ilçeler için de bir çıkış yolu olacağı aşikardır. Yavaş yavaş yok olmaya yüz tutmuş bir geleneğimizin canlandırılması adına da büyük bir adım atılmış olacaktır.
Ankara Şiir Dinletileri organizasyonları için Üniversitelerimizin de katkıları olacağı muhakaktır. Yeter ki, Ankarayı, erguvanı ve şiiri seven birileri bu konuda bir adımı başlatabilsinler.Söylemeye gerek yok ki, elbette erguvanların açtığı mevsimde. Şiir mevsiminde.
Ne diyelim;
“ Ankara baharda erguvan bakar,
Baharda biraz el, biraz sevda kokar”
Comments