Günler, aylar, yıllar nasıl ardı ardına geçip, gidiyor. Geride kalanlar bir toz bulutu adeta. Öyle değil midir yanınızdan çok hızla gelip-geçen ne bırakır ki geriye?
Baksanıza üzerinden bir yıldan fazlaca geçmiş olmasına rağmen; günlerce korkularımızın büyütüldüğü ve yerine de Şirince’nin konmaya çalışıldığı panikten geriye kalanlar nedir?
Maya Takviminin olduğu iddia edilen kehanetinin bilinemez sırlarını mı çözdük yoksa? Yoksa, kehanetlerin binlerce yıl yaşayamayacaklarını yeni mi anladık? Kıyametlerin kopmayacağını!
Takvimlerin kehanet sırlarına döndürülemeyeceğini mi bildik? Takvimlerin kıyamet koparmayacağını mı!
Yoksa yeni mi fark ettik, Maya Takviminin sırlarını bir arkeoloğun anlayamayacağını? Anlarsa da ancak böyle anlayacağını! Taşların üstüne , taş koyacağını. Kendi işini yapmadığını!
Ne oldu 21 Aralık 2012’de Allah aşkına!
Şirince’de ne oldu?
Yenildi, içildi mi yalnızca? Şirince arkadaşlıkları mı oluşturuldu?
İnsanlar Maya Takviminden mi korkutuldu, yoksa kehanetlerden mi?
Benim garibime giden, üzerinden yaklaşık 1 yıl geçmiş bir olayı, kimseler hatırlamaz ve önemsemez iken; aynı insanın, binlerce yıl gerilerde kalan güya kehanetlere sarılışıdır. Onlardan medet ummasıdır.
Ne yazık ki, binlerce yıl sonra da olsa, yine bazı insanlar çıkacak, olur olmaz yeni iddialar ile Maya Takviminin henüz bilinmeyen sırlarını, kehanetlere bulayacak ve yeniden servis etmeye çalışacaktır.
Dün Şirince’de olanlar, o zaman daha başka şirin yerlerde yaşanacaktır.
Şok şükür, milyonlarca yıldır, Kuzey Yarım Kürede 21 Aralıklarda bir gündönümü yaşanmakta, geceler yerini gündüzlere artırmaktadır.
Comments